Merhaba. Bu haftaki yayınımızda İngilizce'de sıkça kullanılan "modal verb"lerden olan "can-could-be able to" konusunu işleyeceğiz. İyi dersler. 😀
1- Can - Be Able To
- "can - be able to", yeteneklerden söz edilirken kullanılır.
- My sister can speak four languages fluently. (kız kardeşim 4 dili akıcı bir şekilde konuşabilir)
- "be able to" çeşitli tense ve modal verbes ile kullanılabilir.
- The old man wasn't able to recognize his son due to his Alzheimer's disease. (yaşlı adam Alzheimer hastalığı nedeniyle oğlunu tanıyamadı.)
- She had been able to tidy up all the mess before her mother came home. (O, annesi eve gelene kadar tüm dağınıklığı toplayabildi.)
2- Could - Was / Were Able To
- Geçmişteki yetenekler için kullanılırlar;
- My mum always says that I was able to / could walk after I was 4. (Annem hep benim dört yaşından sonra yürüyebildiğimi söyler.)
- Geçmişteki izin verme durumları için kullanılır;
- You couldn't / weren't able to come home after midnight when you were in high school. (You weren't allowed to...) ( Sen lisedeyken gece yarısından sonra eve gelemezdin.).
- Geçmişte bir durumun üstesinden gelme anlamını "was / were able to" verir bu durumda "could" kullanılmaz.
- I was able to attend the discussion session at the last minute. ( Tartışma seansına son dakikada yetişebildim.).
- Ancak böyle bir durum (see, hear, smell...) duyu fiilleriyle verildiğinde "could" tercih edilir.
- Everyone in the office could the changes in his manners. (Ofisteki herkes onun davranışlarındaki değişimleri görebiliyordu.).
3- Could Have + V3
- Geçmişte yapılması mümkün olan ama gerçekte yapılmamış şeyler için yapı kullanılır.
- He could have at least apologized to my parents for what he said to them the other night.(En azından geçen gece söylediği sözler için ailemden özür dileyebilirdi.).
- Bu yapının olumsuz şekli "couldn't have + V3) kullanılır.
- He couldn't have got over that trauma without professional help. (Profesyonel yardım almadan o travmayı atlatamazdı.).
Yorumlar
Yorum Gönder